TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü öncülüğünde, aralarında TUSAŞ (TAİ), ASELSAN, CTECH’in de bulunduğu yerli sanayi kuruluşlarının desteğiyle yapılacak olan TÜRKSAT 6A Haberleşme Uydusu Projesi, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlık Müsteşarı Feridun Bilgin, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak ve TÜRKSAT Genel Müdürü Ensar Gül tarafından imzalandı.
İmza törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Milletvekilleri, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarları, Müsteşar Yardımcıları, TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü, TÜRKSAT, TUSAŞ (TAİ), ASELSAN, CTECH Yöneticileri, diğer protokol davetlileri ve diğer kurum yetkilileri katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜBİTAK Gebze Kampüsü'nde düzenlenen TÜRKSAT 6A Yerli Haberleşme Uydusu Projesi İmza Töreni'nde yaptığı konuşmada, projede görev alan mühendis, bilim insanı ve çalışanları tebrik etti.
TÜRKSAT 6A uydusu Türkiye’nin daha önceki haberleşme uydularından farklı olarak milli imkânlar ile geliştirilen ilk haberleşme uydusu olma özelliğini taşıyacaktır. Yakıt dahil yaklaşık 4 ton ağırlığında olacak olan uydu, 42 derece doğu boylamında yer sabit yörüngeye yerleştirilecektir. TÜRKSAT 6A uydusu Türkiye’nin yanı sıra Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Asya kıtasının büyük bir bölümünü kapsayacaktır. Proje kapsamında uydu üzerinde kullanılacak birçok alt sisteme uzay ve uydu tarihçesi kazandırılacak ve söz konusu alt sistemler, milli haberleşme uydularının alt yapısını oluşturacaktır. TÜRKSAT 6A, 16 aktif, 4 yedek Ku-bant ve 2 aktif, 1 yedek X-bant aktarıcıya sahip olacaktır. Hedeflenen hizmet ömrü 15 yıldır.
“Büyüyen, Güçlenen, Gelişen Yeni Türkiye’nin Yansımaları”
Törenden önce, 3 milyar dolar bedelle tamamlanan, bu boyutuyla Türkiye'de bugüne kadar tek kalemde yapılmış en büyük sanayi yatırımı olan TÜPRAŞ Dönüşüm Tesisini açarak büyük bir gururu yaşadıklarını, bu proje ile de iftihar ettiklerini anlatan Erdoğan, "Büyüyen, güçlenen, gelişen yeni Türkiye'nin yansımalarını, gurur tablolarını hep birlikte müşahede ediyoruz" dedi.
Erdoğan, bu yılın ocak ayında Japonya'da yapımı tamamlanan TÜRKSAT 4A Uydusunu teslim aldıklarını, uydunun 15 Şubat'ta da Kazakistan'daki Baykonur Uzay Üssü'nden başarıyla fırlatıldığını hatırlattı. Yazılımının tamamı, donanımının yüzde 80'i yerli olan ilk keşif uydusu Göktürk 2'nin 2012 yılında Çin'den uzaya gönderildiğini belirten Erdoğan, tasarımı ve üretimi Türkiye'de gerçekleştirilen ilk yer gözlem uydusu olan RASAT'ın da 2011 yılında yörüngesine yerleştiğini vurguladı.
Startı verilen TÜRKSAT 6A uydusunun bu uydulardan çok daha farklı ve ileri bir proje olduğuna işaret eden Erdoğan, "İktidarımız döneminde 4 tane önemli projeyi gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. Hem ticari hem askeri amaçlı görevler üstlenecek olan TÜRKSAT 6A uydumuzda kullanılacak alt sistemler, yer istasyonu ve yazılımlar tamamen milli imkânlarla gerçekleştirilecek. Bu proje kapsamında geliştirilecek olan alt sistemler, daha sonra üretilecek milli haberleşme uydularının da alt yapısını oluşturacak. Dolayısıyla proje, sadece vereceği hizmetle değil aynı zamanda stratejik mahiyetiyle de bizim için son derece önemli. Bunlar, bir sıçrayışın, bir özgüvenin alametleridir. Türkiye'nin ileride bu kendi yaptığı uyduları uzaya gönderebileceği gibi bu tür imkânlara sahip olacağına da ben yürekten inanıyorum. Türkiye bugün hayalleri gerçeğe dönüştürüyor. İnşallah yakın zamanda hayali dahi kurulamayanları da gerçekleştirmeyi mutlaka başaracaktır" diye konuştu.
"Gelecek Türkiye’miz için, milletimiz için çok daha farklı olacak"
Araştırma ve geliştirme faaliyetlerini geliştirmenin, bilgiye giden yolu açmanın mücadelesi içinde olduklarını aktaran Erdoğan, "Eğitime, özellikle mesleki eğitime, bilime, araştırmaya, Ar-Ge'ye yaptığımız yatırımlarla Türkiye artık çok farklı bir kulvarda ilerlemeye başladı. TÜBİTAK'ın koordinesinde 6 ayda bir yapmakta olduğumuz, özellikle bu Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu toplantılarımızda bir defa uzun yıllar yapılamayan, ertelenen adımları biz attık. Bütün bu çalışmalarımızda neredeydik, nereye geldik, nereye gideceğiz? Hep bunları planladık ve geldiğimizde Ar-Ge çalışmalarına devletin neredeyse para ayırmadığı bütçeden bir dönemi şu anda yüzde 1'e yaklaşmış durumdayız. Aslında hedefimiz yüzde 2. Şimdi artık yüzde 2 yetmez, belki bu yüzde 3'e çıkarılması gerekecek. Bunu başarmamız halinde, özel sektörün de Ar-Ge yatırımlarında rol almasıyla birlikte -ki özel sektör de bu alanda artık rol almaya başladı- inanıyorum ki gelecek Türkiye’miz için, milletimiz için çok daha farklı olacaktır. Savunma sanayi projeleri başta olmak üzere pek çok konuyu şahsi himayemize alarak, süratle mesafe kat edilmesini sağladık” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bilim ve teknoloji alanında çok önemli bir mesafe kat ettiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda başladığımız yerle geldiğimiz nokta arasında gerçekten çok önemli bir fark olduğunu görüyoruz. Mesela 2002 yılında ülkemizde, belki garibinize gidecek, sadece 2 tane teknopark vardı. Bugün, 41'i faal, 59 teknoparkımız bulunuyor. Bu nereden nereye geldiğimizi göstermesi bakımdan çok önemli. Bu teknoparklarda, 3 bin firmamız, 30 bin personeliyle araştırıyor, üretiyor ve yılda 1 milyar 700 milyon dolar ihracat yapıyor. Hemen yakınımızda kurmakta olduğumuz bilişim vadisi, Türkiye'de yeni bir safhanın da inşallah başlaması anlamına geliyor. Bu da çok önemli. Gerçekten çok büyük bir gurur tablosunu, dünyada parmakla gösterilecek bir bilişim vadisini, Türkiye'de işte burada kazandırıyoruz. Marka ve patent başvurularındaki muazzam artışlar, ülkemizin bu konuda doğru bir istikamette ilerlediğine işaret ediyor. TÜBİTAK'ı asli işlevine, yani bilim ve teknoloji alanında yenilikçi ve yönlendirici bir kurum haline inşallah dönüştürüyoruz."
TÜBİTAK bünyesinde faaliyet gösteren enstitüler ve araştırma merkezlerinin takdire şayan başarılar ortaya koyarak kendilerini gururlandırdığını aktaran Erdoğan, özel sektörün de bu konuda önemli bir seviyeye ulaştığını ifade etti.
Özel Sektör Ar-Ge Çalışmalarına Destek
Geçen 12 yılda sadece TÜBİTAK aracılığıyla, özel sektörün araştırma geliştirme faaliyetlerine verdikleri desteğin 4,5 milyar lirayı bulduğunun altını çizen Erdoğan, "Burada bir hususun özellikle üzerinde durmak isterim. 12 yıl boyunca başbakanlık vazifemizi ifa ederken Türkiye'de bilim, teknoloji, özellikle de araştırma geliştirme çalışmalarının artması için çok büyük bir gayret ve hassasiyet içinde olduk. TÜBİTAK'ı, böyle bir hedef ve böyle bir hassasiyet içinde yeniden yapılandırdık, teşvik ettik, çok güçlü şekilde destekledik" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün iyi niyetlerine, samimi gayretlerine rağmen TÜBİTAK'ın içine yerleşen birilerinin, kurumu içten içe çürütmeye, farklı gayelere taşımaya başladığını gördüklerini dile getirerek, "Düşünün, siz bilim diyorsunuz, araştırma geliştirme diyorsunuz ama birileri kurumun içine bir kanser hücresi gibi sızıyor. Sizin bu samimi gayretlerinizi çürütmenin mücadelesini veriyor. TÜBİTAK'ın içine öyle bir ihanet şebekesi yerleşiyor ki mesaisini, birikimini vatanı için, milleti için, bayrağı için değil ihanet için kullanıyor. Bilim ve teknoloji değil, örneğin üst düzey devlet görevlilerinin kriptolu telefonlarını dinlemek için orada alçakça çalışmalar, alçakça faaliyetler yapıyorlar. Eğer benim telefonumu, bana verilen kriptolu telefonu, bu telefonu verenler dinliyorsa, bunlara ben farklı bir yaklaşım, bir defa asla gösteremem. Bizim nasıl sırtımızın hançerlendiğimizin en büyük delili maalesef TÜBİTAK'taki işte bu tiplerdir. İnsanı karşıdan vurdukları zaman, 'Erkekçe vurdu' dersin ama arkadan vurdukları zaman bu kalleşçe, alçakça vuruştur. Bunu görmemiz lazım" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "TÜBİTAK içine sızmış hainler, maalesef yargı içine sızmış haşhaşiler tarafından korunuyordu. Hamdolsun şimdi TÜBİTAK bunlardan arındırılıyor. Tam temizlendi demiyorum. Tam temizlendiğinin veya temizleneceğinin umudu içindeyim" dedi.
Kendi Uydusunu Yapabilen Türkiye
TÜRKSAT AŞ Genel Müdürü Ensar Gül, imza töreni öncesinde TÜRKSAT 6A hakkında brifing verdi. TÜRKSAT 6A uydusunun maliyetinin yaklaşık 550 milyon lira olduğunu, bunun 150 milyon lirasının TÜBİTAK tarafından, geri kalan kısmının da Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nca karşılanacağını söyledi.
Uydunun satın alınması halinde daha ucuza mal olacağını ancak içinde Ar-Ge olduğu için maliyetlerin biraz fazla olduğuna dikkati çeken Gül, "Ama sonuçta kendi uydu platformumuzu elde etmiş olacağız ve bundan sonraki uydularda bunu kullanacağız. Ekstra maliyetimizi de bunun için ödüyoruz" diye konuştu.
TÜRKSAT 6A'nın uzaya fırlatıldığında, Türkiye'nin kendi haberleşme uydusunu yapabilen 10 ülke arasına gireceğini vurgulayan Gül, uyduyu sadece yapmanın değil fırlatmanın da önemli olduğunu söyledi.
Türkiye Uzay Ajansı Kuruluyor
Ensar Gül, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından "Türkiye Uzay Ajansı Kanun" tasarısı hazırlandığını, bu uzay ajansının da Türkiye'nin uzay konusundaki projelerini koordine edeceğini ve yöneteceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tören sonrasında TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'nde incelemelerde bulundu.