Dünya ilaç sektöründe her geçen yıl pazar payını artıran biyoteknolojik ilaçlar hakkında çalışma başlatan TÜBİTAK MAM Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü (GMBE) kolları sıvadı. TÜBİTAK MAM GMBE, yeni ilaç geliştirmek için fiyatı milyar doları bulan, tamamen insan antikoru tabanlı ilaç üreten bir transgenik fare platformunu hayata geçirecek.
Daha önce transgenik fare üretmiş olan TÜBİTAK MAM GMBE, Türkiye'de bir ilk olacak böyle bir fareyi, kendi imkanlarıyla geliştirmek için gerekli donanım ve kapasiteye sahiptir.
Bu amaçla dünyada sadece 3-4 tane transgenik fare üretilmiştir. Bazı büyük şirketler 1,2-2,5 milyar dolar gibi ücretlerle bu platformları satın alarak, kendi yeni ilaçlarını geliştirip üretmek için kullanmaktadırlar.
TÜBİTAK MAM GMBE Müdür Yardımcısı Dr. Abdullah Karadağ, "Bu platform biyoteknolojik ilaç üretiminde en son teknolojidir, bu fareyle biz dünya ilaç liginde en önemli oyunculardan birisi olacağız" dedi. Türkiye'nin biyoteknolojik ürünler alanında atılım yapmaya ihtiyacı olduğunu ifade eden Karadağ, yerli ilaç ve aşı yapmak için çalıştıklarını ifade etti.
2014 yılında Türkiye biyoteknolojik ürünlere 4,7 milyar dolar ödemiş, bunların hemen hemen tamamı ithal edilmiştir. Türkiye'nin ihtiyaçlarına yönelik medikal biyoteknoloji alanında “ilaç, aşı, tanı sistemleri ve biyobelirteç (biyomarker)” odaklı proje başvuruları yapan TÜBİTAK MAM GMBE, medikal biyoteknolojide bu 4 temel hedefle ilerlemektedir.
Bu amaçla, Medikal Biyoteknoloji Mükemmeliyet Merkezi (MediBiyo) Projesi hayata geçirilmek istenmektedir. 4 ana birimiyle, yeni ve biyobenzer ilaç yapma amacındaki Merkez’in birinci önceliği transgenik fare üretmek olacaktır.
Mükemmeliyet Merkezi’nde aynı zamanda mastır hücre bankası, ilaç karakterizasyon ve preklinik analiz birimleri de olacaktır. En verimli şekilde ilaç üretmeye hazır ve tamamen optimize edilmiş bir mastır hücre bankasından alınan bir tüp hücrenin değeri 25 milyon dolar civarındadır. Monoklonal antikor tabanlı ilaçlar, kanser, romatizma, crohn hastalığı, alerji, otoimmün hastalıklar, organ nakli reddi ve birçok değişik hastalığa karşı etkin olarak kullanılmaktadır.
Merkez’in ikinci etabında aşı yapımıyla ilgili çalışmalar yer alacaktır. Kuş gribi, MERS, vb. salgınlarda her ülkede büyük miktarda aşılara ihtiyaç duyulmakta ve söz konusu aşılar dışarıdan hemen satın alınamamaktadır. Ülkelerin kendi teknolojileri olmadığı durumlarda bu aşıların temini hem uzun sürmekte hem de çok pahalı olmaktadır. Biyoteknolojik ilaç liginde önemli bir oyuncu olmak isteyen ülkemiz yeni ilaç geliştirmek için bu teknolojiye sahip olmak zorundadır. Merkezin ikinci aşamasında bu platform kullanılarak kanser yayılımını önlemeye yönelik yeni bir biyoteknolojik ilaç geliştirilmesi hedeflenmektedir. Bu platform ile sadece ilaç değil, aynı zamanda antikor tabanlı aşı ve diğer biyoteknolojik ürünler de üretilebilecektir.
Mükemmeliyet Merkezi’nde kurulacak üçüncü birim ilaç karakterizasyon birimi olacaktır. Ülkemiz bu konuda dışarıya bağımlı olup büyük ekonomik kayıplara uğramaktadır.
Son olarak preklinik analizlerin yapıldığı bir birim olacaktır. Bu birim hem in vitro hem de in vivo analizler yapılabilecek şekilde tasarlanmıştır. Sadece antikor tabanlı değil, insülin gibi protein tabanlı ilaçlar da bu Merkez’de üretilecektir.