Konya Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Türkiye’nin ilk enzime dirençli nişasta tesisinin açılışı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün katılımıyla yapıldı.
Açılıştaki konuşmasına fabrikanın Konya’ya ve ülkeye bereket getirmesini dileyerek başlayan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, sözlerini şöyle sürdürdü: Türkiye’nin TÜBİTAK destekli ilk bilim merkezinin de olduğu Konya’mız, makine imalatı, tarım makineleri, otomotiv yan sanayi, gıda, metal döküm, ayakkabı imalat sanayi gibi alanlarda fark oluşturan bir şehirdir. Tüm bu rakamlar bize şunu söylemektedir; Konya artık geri dönülmez şekilde büyüyecek, gelişecek ve birçok alanda Türkiye’ye öncülük edecektir. Enzime dirençli nişasta fabrikası, bilim ve girişimci eşgüdümünün en güzel örneğidir.” Türkiye’nin bütün şehirleri ve sektörleriyle büyümeye devam ettiğini belirten Faruk Özlü, “Bilim, teknoloji ve sanayide milli ve yerli olan her şeyi desteklemeye devam edeceğiz. Türkiye bütün şehirleriyle ve sektörleriyle büyümeye devam ediyor. Bilim, teknoloji ve sanayide milli ve yerli olan her şeyi desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“Obezite ve diyabetle mücadeleye katkı sağlayacak”
Açılışta konuşan Konya Valisi Yakup Canbolat da, tesislerin obezite ve diyabette mücadeleye önemli derecede katkısı olacağını belirterek, şunları kaydetti:
“İlimiz gerek devletimizin gerçekleştirdiği gerekse özel sektörün kazandırdığı yatırımlarla sürekli bir gelişme içerisindedir. Küresel rekabetin şartlarını çok iyi kavrayan girişimcilerimiz, ürettiği mal ve hizmetlerle dünyanın her yerinde rekabete girebilmektedirler. Sanayi tesisleri geniş istihdam imkânlarının oluşturulması, teşebbüs kabiliyetinin geliştirilmesi ve sermaye birikimlerinin yatırımlara yönlendirilmesi açısından önemli bir işlevi yerine getirmektedirler. 7,5 milyara yaklaşan ve giderek artmakta olan dünya nüfusu ile birlikte gıda sektörü, artan ihtiyaçların karşılanması adına hayati ve vazgeçilmez bir sektör haline gelmiştir. Unutulmamalıdır ki; bir gıda ürününün telafisi ancak başka bir gıda ürünüyle telafi olmaktadır. Demirpolat Şirketler Gurubunun TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi ile yapmış olduğu anlaşma sonucunda Türkiye’nin ilk enzime dirençli nişasta üretim tesislerini ülkemize kazandırması gıda anlamında son derece önemli bir gelişmedir. Obezite ve diyabette mücadeleye de önemli derecede katkı sağlayacaktır.”
Türkiye’nin ilk enzime dirençli nişasta tesisini kurduklarını belirten Demirpolat Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Demirpolat da, “Toprak, üzerinde yaşayanlara nankörlük etmeyen bir nimettir. Bundan dolayı toprakla dost olmak gerek. Biz süresini bilmediğimiz yıldan sonra kavuşacağımız toprakla dost olmayı seçtik. Onun ürettiği en güzel mahsullerden biri olan buğdayı hayatımızın merkezine aldık. Bugün buğdaydan, yani undan nasıl yararlanabiliriz derdindeyiz. Halkımıza, ülkemize ve dünyaya daha nasıl faydalı olabiliriz düşüncesindeyiz. Daha çok katma değerli ürünler üreterek, ihracatımızı artırarak Türk buğdayını dünyaya tanıtmak derdindeyiz.
Açılışını yapmış olduğumuz tesisimizde bu düşüncenin ürünüdür. Tesisimiz açlık sınırındaki insanlar için bir karışım üretiyor. Biz para kazanmaktan daha çok, Afrika’nın en ücra köşesindeki insanlara yetişmek istiyoruz. Bu tesislerimizi de bunun için kurduk. Yaşam koşullarının ve teknolojinin getirmiş olduğu kolaylıklar sağlığımızı olumsuz yönde etkilemektedir. Bu sebeple tükettiğimiz unu daha nitelikli hale getirmeye çalıştık ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Gıda Enstitüsü Laboratuvarlarında geliştirilen enzime dirençli nişasta lisansını devir aldık. Kendi imkânlarımızla laboratuvar ortamında geliştirilen projeyi endüstriyel ortama taşıdık, Türkiye’nin ilk enzime dirençli nişasta tesisini kurduk. Bugünden sonra amacımız insanlığa faydalı olmaktır. Yakın gelecekte de en doğal bebek mamasını kazandırmayı planlıyoruz.” şeklinde konuştu.
TÜBİTAK’tan lisans devri
TÜBİTAK MAM İş Geliştirme Müdürü Nuh Yılmaz ise konuşmasında, “tokluk hissi vererek yeme isteğini kontrol eden ve dünya genelinde yeni tanınan dirençli nişastanın TÜBİTAK MAM Gıda Enstitümüzde geliştirilmesi son derece önemli bir adımdır. Kritik öneme sahip bu ve benzeri ürünlerin gerek yerli imkânlarla üretilmesi, gerekse halk sağlığına ve ülke ekonomisine katkı sağlanması amacıyla ticarileştirilmesi oldukça sevindiricidir. Dirençli nişastanın üretimde kullanılmaya başlamasıyla obezite, kalp ve şeker hastalıklarıyla mücadelede önemli bir adım atılmış olacak. İnsülin direnci etkilenecek ve buna bağlı olarak diyabet ve kalp hastalıkları riski azaltılabilecek. Üstelik sadece diyabet hastaları ve diyet yapan kişiler tarafından değil, tüm tüketiciler tarafından da rahatlıkla tüketilebilecek” şeklinde bilgi verdi.