Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında hayata geçirilen INNOFOOD Projesi’nin kapanış Gebze'de yer alan TÜGİP Gıda İnovasyon Merkezi'nde, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil’in ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal'ın katılımıyla gerçekleşti.
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nin nihai faydalanıcısı ve Giresun Ticaret Borsası, Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası ile Gaziantep Ticaret Borsası’nın bölgesel ortak olduğu bu önemli buluşmada, ülkemiz gıda sektöründe önemli bir dönüm noktası olan INNOFOOD Projesi ile elde edilen başarıları paylaşmak ve gelecekteki iş birlikleri için sektör paydaşları bir araya geldi.
Türkiye, Dünya’da Lider Üretici
Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil, gıda mamulleri ihracatında 2023 yılında yüzde üç buçuk artış olduğunu yirmi altı milyar dolar olarak gerçekleştiğini kaydetti. Yozgatlıgil, “Bu kapsamda yirmi senedir net ihracatçı konumunda olan gıda sanayi gücünü ağırlıklı olarak tarımsal üretimden almaktadır. Öte yandan dünya gıda ve içecek ihracatında Türkiye tarım ürünleri ihracatıyla yirmi birinci sırada bulunmaktadır. Küresel ihracattan yüzde bir buçuk pay almış olan ülkemizin birim ihracat değeri yaklaşık 1.2 dolar kilogram başınadır” diye konuştu.
Küresel ölçekte Türkiye, üretilen tarımsal üründe 68 milyar Amerikan Doları ile ilk 10 sırada yer aldığını bildiren Yozgatlıgil, Avrupa’da birinci sırada olan Türkiye’nin özellikle fındık, kayısı, incir ve kiraz üretiminde dünyada lider üretici konumunda olduğunun altını çizdi. Yozgatlıgil, “Türkiye gıda ürünlerinin üretimi, işlenmesi Avrupa ve Orta Doğu’nun pazarlarında ihracatı konusunda da bölgesel üst konumdadır. Türkiye’nin 600 milyon nüfusa ulaşan yakın coğrafyasında önemli bir ekonomi oluşturdu ve şu anda yüzde 1.5 civarında olan bu bölgedeki pazar payını kısa zamanda önümüzdeki on yıl içerisinde yüzde üçe çıkarmayı hedefliyor” dedi.
“İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik günümüzde önemli”
Her sene gıda ve içecek sektöründe iki bin yeni işletmenin kurulduğunu söyleyen Yozgatlıgil, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu işletmelerin yüzde 99’u KOBİ niteliğinde. Bu rakamlara baktığımızda Türkiye açısından tarım ve gıda sektörlerinden elde edilecek gelir artışı, toplum refahı ve yaşam kalitesini artırmada önemli bir potansiyel taşımaktadır. Diğer taraftan tarım, gıda ve bunlarla ilgili araştırma, teknoloji geliştirme ve inovasyon süreçleri hızla artan dünya nüfusu, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik olguları hiç olmadığı kadar günümüzde önemli hale gelmiştir.”
2023 yılında 19 ülkede 27 gıda ihracat yasağı
2023 yılında 19 ülkenin 27 gıdada ihracat yasağı uyguladığını aktaran Yozgatlıgil, iklim krizinin küresel gıda ticaretine bir yansıması olan bu değişimin gıdada yerelleştirilmiş çözümlerin giderek önem kazandığının en açık göstergesi olduğuna değindi. Yozgatlıgil, “Sektörün ekonomi içindeki yerine, önemine, dış ticaret dengesine katkısına, birim icraat değerini artırma ve katma değerli yeni ürünler oluşturma gereksinimine baktığımızda INNOFOOD projemizin çok önemli bir boşluğu dolduracağı aşikardır” diye konuştu.
Toplam bütçe yaklaşık 27 milyon avro
Toplam bütçesinin yaklaşık 27 milyon avro olduğunu kaydeden Yozgatlıgil, Türkiye’de faaliyet gösteren başta filiz işletmeler ve KOBİ’ler olmak üzere gıda ve içecek imalat sektörünün AR-GE ve inovasyonuna dayalı kurumsal kapasitelerini güçlendirmek, gıda kayıplarını azaltmak, katma değerli ürünlere hem işletmelerin hem de bölgenin rekabet güçlerini arttırmak ve sürdürülebilir gıda AR-GE güvenliğine katkı sağlamanın öncelikli hedefleri olduğunu vurguladı.
Yozgatlıgil, “Ülkemizde gıda sanayilerinin bu kapsamda ve geniş imkânlara sahip bir altyapı ilk defa hayata geçirilmiştir. TÜGİP Gıda İnovasyon Merkezi, Gaziantep’teki kilo ölçekli entegre Antep fıstığı işletme tesisi, Şanlıurfa ve Giresun’da kurulan gıda araştırma ve analiz merkezleri bütünsel olarak gıda sanayiine ve dolayısıyla ekonomiye çok önemli katkılar sağlama potansiyeline sahiptir” şeklinde konuştu.
Giresun ve Şanlıurfa laboratuvarları sayesinde analiz yapılacak
Gıda sanayi firmaları, üniversiteler, kamu kurum ve kuruluşları, çatı kuruluş temsilcilerinin sektörün sorunlarını tartışmakta olduğunu bildiren Yozgatlıgil, dünyada ve Türkiye’de öne çıkan tematik alanlar için ileriye yönelik yol haritaları çıkarmakta, yeni araştırma ve inovasyon alanları belirleyerek iş birliğiyle yürütülecek platform programlar ve projeler tanımlamakta olduğunu anlattı. Yozgatlıgil, “Giresun ve Şanlıurfa laboratuvarlarında bulunan ileri teknolojili analiz cihazları sayesinde gıda ürünlerinde bölgede yapılamayan analizler yapılacaktır. Bölgedeki gıda endüstrisinin yenilikçi ve rekabetçi yapısına katkı sağlanması yönünde bölge üniversiteleriyle iş birliği, projeler şekillendirmeye şimdiden başlanmıştır” diye konuştu.
2 patent alındı
Yapılan çalışmalar sonucunda proje kapsamında TÜGİB platformuna bugüne kadar 43 büyük işletme, 28 KOBİ, 24 mikro işletme, 52 filiz işletme, 14 STK, 13 üniversite ve 2 TEKNOPARK olmak üzere 176 üyenin kaydolduğunu vurgulayan Yozgatlıgil, “Bu üyelere 21 adet yeni ürün geliştirip prototipi yapılmıştır. Bu ürünlerden 12’si başarıyla ticarileştirilmiştir. Ayrıca 15 adet patent başvurusunda bulunulmuş ve ikisinde süreç tamamlanıp patent alınmıştır” diye konuştu.
“Bugün esasında kapanış değil de, yeni bir başlangıç için sizlerle birlikteyiz”
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, konuşmasında şunları vurguladı: "Bugün aslında bir proje kapanışını değil, yeni bir başlangıcı kutlamak için buradayız. Bana göre, projenin açılışından daha önemli bir aşamadayız çünkü bu süreçte öğrendiklerimizi şimdi ortaya koyuyoruz."
Ayrıca projenin altyapıları ve paydaşlarıyla birlikte her dönemde ziyaret edilmesinin önemine vurgu yaparak TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal şunları söyledi: "2010'lu yıllardan önce başlayan ancak resmi olarak 2018 yılından itibaren devam eden bir proje. 2018’de projeye başladığımızda, pandemi öncesi bir dönemdi ve gıdaya olan ihtiyaç ile iklim değişikliği, iklim krizi henüz bu kadar görünür değildi. Özellikle pandemi ile birlikte gıda-arz güvenliğinin önemi arttı. Geleceğe baktığımızda, iklim kriziyle birleştiğinde, gıda, insanların yaşam sürecini toplumsal, sosyolojik ve ekonomik anlamda etkileyecek en önemli başlık olacak."
Prof. Dr. Hasan Mandal, "Bu projeyi, daha doğrusu platformu değerli kılan, onun iş modelidir. INNOFOOD projesi sadece bir araştırma projesi veya araştırma altyapısı olmanın ötesinde, TÜGİP, Türkiye Gıda İnovasyon Platformu'nun bir parçasıdır. İhtiyacımızın ne olduğunu belirlemenin yanı sıra, bu ihtiyacı nasıl çözeceğimiz de büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, INNOFOOD projesini ön plana çıkardık, ancak arka planda platforma daha fazla odaklandık. TÜGİP markası şu anda INNOFOOD markasının önündedir ve bu durumdan memnuniyet duyuyorum. Gelecekte bu projeler daha da anlam kazanacaktır."
“INNOFOOD projesini kapatırken esasında platformun da geleceğini de konuşuyoruz”
“Bugün INNOFOOD projesini kapatırken esasında platformun da geleceğini de konuşuyor olacağız. Çünkü bu binada bulunan altyapı diğer üç şehrimizdeki altyapılarla birlikte TUGIP devam edecek ve birçok ülkede de örnek göstermeye çalıştığımız bir yapı. Sadece bu altyapıyı kullanmanın ötesinde birbirimizden öğrenmeye çalıştığımız, yani ‘nasıl’ sorusunun cevabını bulmaya çalıştığımız bir ortam ve ben bunun birlikte öğrenmek, birlikte geliştirmek ve birlikte başarma yaklaşımı noktasında çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.” diyen Mandal, başlangıçta planlanmasa da buranın bir girişim ekosistemiyle de buluşması noktası haline gelmesinden duyduğu memnuniyeti paylaştı: “Büyük kurumsal firmalarımız var. Ama aynı zamanda gıda alanında da, yazılım sektöründe olduğu gibi, diğer dijital teknoloji tabanlı yapılarda olduğu gibi girişim ekosistemini kuvvetlendirebilecek bir ortam oluşturduk. Bu anlamda sadece firmaların birbirinden öğrendiği değil, aynı zamanda geleceğin firmalarının da birbirinden öğrenebilecekleri yapı noktasında bizim için de ilklerden birisi. Bizim derken ülkemiz için de iyi örneklerden birisi.”
MARTEK’in öneminden de bahseden Mandal, “Teknopark mevzuatının 4691 sayılı kanun kapsamındaki sunulan imkanların hepsi bu binada veriliyor. Bu da önemli bir ayrıcalık. Bunu özellikle yurtdışındaki paydaşlarımıza aktardığımızda, bunu çok özel bir statü olarak anlıyorlar. Biz de öyle istiyoruz zaten. Bu çok güzel bir iş modeli.” dedi.
Konunun uluslararası boyutuna da dikkat çeken Mandal, bu platformun aynı zamanda uluslararası görünürlüğümüzü ve uluslararası iş birliklerimizi de artırmak için önemli bir konumda olduğunu vurgulayarak ”Örnek vermek gerekirse bu bir Avrupa Birliği Projesi olabilir, Birleşmiş Milletler Teknoloji Bankası'nın bir uygulama aracı noktasında da olabilir. Bu hafta başında Gana'daydım. Afrika'daki en gelişmiş ülkelerden birisi. Bunu özellikle söylüyorum. Ama baktığımız zaman hala katma değer noktasında gelişebilecek çok fazla alan var. Ellerinde ürünleri var, o ürünlerin katma değerini arttırabilecek çok basit uygulamalar var. Bu mevcut platformun sadece kendi ülkemiz için değil, özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın da hedef gösterdiği dost müttefik coğrafyalarda gelişmekte olan, az gelişmiş olan bu ülke coğrafyalarına da hizmet etme potansiyelinin şu anki mevcut halinden çok daha fazla olabileceğine inanıyorum. Proje tamamlanmış olabilir ancak sonrasında ülkemiz için ve aynı zamanda uluslararası boyutta heyecan ve sorumluluk ile yeni bir başlangıç olacağını düşünüyorum.” diye konuştu.
Konuşmalar sonrasında INNOFOOD Proje Koordinatörü Doç. Dr. Cesarettin Alaşalvar ve INNOFOOD TA Takım Lideri Deniz Bayhan INNOFOOD Projesi Faaliyetleri ve Kazanımları ile ilgili sunumlar gerçekleştirdi.
Gaziantep Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, Giresun Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ünal Şensoy ve Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Serhat Karadağ da INNOFOOD Projesi Bölgesel Paydaşların Faaliyetleri ve Kazanımlarına ilişkin bilgilendirmelerde bulundu.
Son olarak da CATALYSADE, CEO’du ve TÜBİTAK-TEMEG Grup Yürütme Kurulu Üyesi Dr. Sanem Yalçıntaş moderasyonunda Deneyim Paylaşım Oturumunda Rol Model ve Teknik Destek Programı ele alındı.
TÜGİP ve Gıda İnovasyon Merkezi'nin Rolü
INNOFOOD projesi, Türkiye'nin gıda ve içecek sektöründe yenilikçi ve rekabetçi bir yapı oluşturmak için öncü adımlar attı. Proje kapsamında kurulan Gıda İnovasyon Merkezi ve Türkiye Gıda İnovasyon Platformu (TÜGİP), gıda sanayinin Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını destekleyerek sektöre büyük katkılar sağladı. Bu projeler, gıda sanayinde sürdürülebilir bir geleceği hedefleyerek, Ar-Ge ve yenilik ekosistemimizin daha büyük hedeflere ulaşmasını mümkün kıldı.
Gıda İnovasyon Merkezi, TÜBİTAK MAM Yaşam Bilimleri Başkan Yardımcılığı bünyesinde ve TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi’nde 5 bin 800 metrekare kapalı alanda kuruldu. Merkez, gıda sektörünün ihtiyaç duyduğu Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları için 9 pilot ölçekli işleme hattı ve ileri gıda analizlerinin yapılabileceği araştırma laboratuvarları ile ülkemizin en kapsamlı Ar-Ge çalışmalarına imkân vermekte. Gıda İnovasyon Merkezi, Gaziantep’teki Pilot Ölçekli Entegre Antepfıstığı İşleme Tesisi, Şanlıurfa ve Giresun’da kurulan Gıda Araştırma ve Analiz Merkezleri ile birlikte, gıda sanayine ve dolayısıyla ekonomiye önemli katkılar sağlamaya devam edecek. TÜGİP ise, gıda sanayine yönelik kapsamlı altyapısı ve geniş imkanlarıyla, Türkiye'de ilk defa bu ölçekte hayata geçirilen bir platform olarak öne çıkmakta. Bu merkezler ve platform, gıda sanayi ve TÜBİTAK MAM arasında organik bir bağ kurarak, inovasyon kültürünün sektörde yaygınlaşmasını sağlayacak.
Gelecekteki Hedefler ve Yol Haritası
TÜGİP, vizyonu ve yol haritasıyla gıda sektörüne önemli katkılar veriyor. Türkiye'de faaliyet gösteren start-uplar (girişimler) ve KOBİ'ler başta olmak üzere, gıda ve içecek imalat sektörünün Ar-Ge ve inovasyona dayalı kurumsal kapasitelerini güçlendirmek, gıda kayıplarını azaltmak, katma değerli ürünlerle hem işletmelerin hem de bölgelerin rekabet güçlerini artırmak ve sürdürülebilir gıda arz güvenliğine katkı sağlamak öncelikli hedefler arasında yer alıyor.
INNOFOOD projesi kapsamında, gıda sanayi firmaları, üniversiteler, kamu kurum ve kuruluşları, çatı kuruluş temsilcileri bir araya gelerek sektörün sorunlarını tartışmakta ve ileriye dönük yol haritaları çıkarıyor. Yeni araştırma ve inovasyon alanları belirlenerek iş birliği ile yürütülecek platform programları ve projeler tanımlanıyor, finansal destek gündemine katkı sağlanıyor. Gıda sanayicileri, yeni ürün geliştirme ve ürün iyileştirme faaliyetlerini uygun maliyetle ve kaliteli olarak ölçeklendirme şansı elde ediyor.
Gıda sanayinin ihtiyaç duyduğu alanlarda mühendis ve operatörler için teknik ve uygulamalı eğitim programları düzenlenmeye devam edecek. Giresun ve Şanlıurfa laboratuvarlarında bulunan ileri teknolojili analiz cihazları sayesinde, gıda ürünlerinde bölgede yapılamayan analizler yapılacak ve bölgedeki gıda endüstrisinin yenilikçi ve rekabetçi yapısına katkı sağlanacak.
INNOFOOD projesi, Türkiye’nin gıda ve içecek sektöründe Ar-Ge ve inovasyon odağı olarak önemli bir başarıya imza attı. Kurulan merkezler ve platform sayesinde, teknolojiye sahip olanlar ile teknolojiye ihtiyacı olan kurum ve kuruluşlar birlikte çalışarak üretmeye ve büyümeye devam edecek. TÜGİP ve Gıda İnovasyon Merkezi, gelecekte de sektöre yenilikçi çözümler sunarak, Türkiye'nin gıda sanayisinde rekabet gücünü artırmaya devam edecek.