TÜBİTAK MAM tarafından yürütülen proje Avrupa Birliği tarafından başarı hikayesi olarak seçildi. MycoTWIN (Enhancing Research and Innovation Capacity Of TUBITAK MAM Food Institute on Management of Mycotoxigenic Fungi And Mycotoxins ) projesi, mikotoksin riskleri konusunda yenilikçi mücadele yöntemleri, biyolojik kontrol yöntemleri, hızlı ve hassas analitik test kitleri, referans malzemeler ve dijital / akıllı uygulamaları bir araya getirerek, gıda güvenliği alanında kapsamlı ve sürdürülebilir çözümler geliştiriyor; aynı zamanda uluslararası iş birlikleriyle bilgi paylaşımını güçlendirerek tarım ürünlerinde kalite ve güvenilirliği artırmaya yönelik etkili stratejiler sunuyor; TÜBİTAK MAM MycoTWIN projesi ile ulusal ve uluslararası arenada gıda güvenliği alanındaki öncü rolünü sürdürüyor. Detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Gıda Teknolojileri Araştırma Grubukoordinasyonunda yürütülen ve Avrupa Birliği tarafından desteklenen MycoTWIN projesi, tarım ve gıda sektöründe karşılaşılan en önemli sorunlardan biri olan mikotoksinlerle mücadeleye yönelik çok yönlü çözümler sunmuştur. Proje kapsamında geliştirilen bilimsel ve teknolojik yaklaşımlar, Türkiye’nin bu alandaki araştırma kapasitesini güçlendirirken, Avrupa ölçeğinde de gıda güvenliği sistemlerine katkı sağlamıştır. Mikotoksinler, özellikle tahıllar, kuru yemişler ve kuru meyveler gibi gıda maddelerinde doğal olarak oluşan ve insan sağlığı üzerinde ciddi riskler oluşturan toksik bileşiklerdir. Bu bileşiklerin kontrol altına alınması, hem halk sağlığı hem de tarımsal ihracat açısından kritik öneme sahiptir. MycoTWIN projesi, bu kapsamda yürüttüğü çalışmalarla erken tespit yöntemlerinin geliştirilmesini, önleyici uygulamaların yaygınlaştırılmasını ve uluslararası düzeyde bilgi paylaşımının artırılmasını hedeflemiştir. Proje süresince TÜBİTAK araştırmacıları, İtalya Ulusal Araştırma Konseyi (CNR-ISPA) ve İspanya Valencia Üniversitesi (UV) ile ortak araştırma faaliyetleri gerçekleştirmiş; ileri analiz teknikleri, risk değerlendirmeleri ve hızlı tespit yöntemleri üzerine yoğunlaşmıştır. Bu iş birlikleri aracılığıyla Türkiye’deki araştırmacılar, Avrupa’daki iyi uygulama örneklerine erişim sağlamış ve sahip oldukları bilgi birikimini uluslararası standartlara taşımıştır.
Proje Koordinatörü Dr. Hayrettin Özer, yürütülen çalışmaları değerlendirirken, MycoTWIN’in yalnızca araştırma kapasitesini artırmakla kalmadığını, aynı zamanda uygulamalı eğitim ve iş birliği fırsatlarıyla araştırmacılar arasında kalıcı bağlar kurduğunu vurgulamıştır. Proje kapsamında düzenlenen çalıştaylar, seminerler ve yaz okulları, hem Türkiye’den hem Avrupa’dan çok sayıda araştırmacıyı bir araya getirmiş; bilgi paylaşımı ve ortak araştırma kültürünün gelişmesine katkı sağlamıştır.
Projede mikotoksinlerin oluşumunu önlemeye yönelik sürdürülebilir yaklaşımlar da geliştirilmiştir. Biyolojik kontrol yöntemleri, özellikle laktik asit bakterileri kullanılarak yürütülen çalışmalar, kimyasal uygulamalara alternatif olarak değerlendirilmiş ve çevresel etkisi düşük müdahale stratejileri önerilmiştir. Bu sayede hem ürün kalitesi korunmakta hem de çevre dostu üretim süreçleri desteklenmektedir. Özellikle Türkiye’nin küresel fındık ihracatındaki payı dikkate alındığında, MycoTWIN kapsamında geliştirilen çözümler kullanıma alındığında, kontaminasyon kaynaklı ihracat kayıplarının önemli ölçüde azaltılmasına büyük katkılar sağlanmış olacaktır. Proje kapsamında, sadece araştırma laboratuvarlarında değil, sahada ve endüstri düzeyinde de etkileşimler kurulmuştur. TÜBİTAK ekibi, hem Türkiye’de hem Avrupa’da çeşitli gıda işletmelerini ziyaret ederek, kalite kontrol ve güvenlik süreçlerini yerinde inceleme fırsatı bulmuştur. Bu ziyaretler, geliştirilen çözümlerin sektörel ihtiyaçlarla uyumlu olmasına katkı sağlamış; araştırma çıktılarının uygulamaya geçişini kolaylaştırmıştır.
MycoTWIN’in etkisi proje süresiyle sınırlı kalmamış, edinilen bilgi ve deneyim birikimi yeni araştırma projelerinin de önünü açmıştır. TÜBİTAK MAM, projenin ardından başlatılan yeni ulusal projeler (multispektral kameralı insansız hava araçları ile mikotoksin riskleri için ulusal erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi, mikotoksin standartlarının yerli kaynaklar ile üretilmesi, kapalı sistem akıllı tarım uygulamaları), yeni Avrupa Birliği destekli projelerle gıda güvenliği alanındaki öncü rolünü sürdürmektedir. Proje süresince kurulan bilimsel iş birlikleri, yalnızca bilgi paylaşımını değil, aynı zamanda sürdürülebilir ortaklıkları da teşvik etmiştir.
Dr. Hayrettin Özer, projeye ilişkin değerlendirmesinde, “MycoTWIN, yalnızca bilimsel kapasiteyi değil, aynı zamanda kurumsal dayanıklılığı da artırmıştır. Gıda güvenliği alanında sürekli yenilik ve iş birliği kültürünü destekleyerek Türkiye ve Avrupa arasında güçlü bir köprü kurulmasına katkı sağlamıştır,” ifadelerine yer vermiştir.
MycoTWIN, bilimsel araştırmaların doğrudan toplum sağlığına, ekonomiye ve çevreye katkı sağlayacak şekilde nasıl dönüştürülebileceğine dair başarılı bir örnek teşkil etmektedir. Elde edilen kazanımlar, hem ulusal düzeyde mikotoksin yönetimini güçlendirmiş hem de Avrupa genelinde daha güvenli ve sürdürülebilir bir gıda sistemi için yeni yollar açmıştır.
MycoTWIN projesi hakkında daha fazla bilgiye sayfasından ulaşabilirsiniz.